Türkiye’de diskalkuli sorunu yaşayan çocukların tanılanmasında bir sorun olduğu bilinen bir gerçek olmakla beraber bu durum katılımcılar tarafından da dile getirilmiştir. Bu çocukların tanılanmasında günümüzde standart bir tanı aracının olmadığı görülmektedir. Örneğin diskalkuli sorunu yaşayan çocukların tanılanmasında WISC-R Zeka Testi, Raven Standart Progresif Matrisler Testi, Öğrenme Güçlükleri Belirti Tarama Testi, Matematik Başarı Testleri, Hesaplama Performans Testi, Özgül Öğrenme Güçlüğü Bataryası ve bunların yanında gözlem, görüşme, ölçüt bağımlı değerlendirme, hata analizi ve günlüklere başvurulmaktadır. Ancak hangi durumda hangi tanılama aracının kullanılacağı, hangi tanılama aracının daha etkili olduğu veya hangi tanılama araçlarının bir arada kullanılacağı konusu belirsizdir. Bu durum okullarda diskalkuli sorunu ile mücadele eden öğrencilerin tanılama sürecini giderek daha da karmaşık hale getirmektedir. Örneğin iki ebeveyn çocuklarını gözlemeleri sonucunda bu durumu fark ettiklerini belirtmişlerdir.
Geçtiğimiz aylardaki korona sürecinde evde bulunduğumuz zaman, benim tarafımdan. Matematik konusunda bir öğrenme güçlüğü olduğuna kanaat getirip araştırmam sonucunda diskalkuli olabileceğini düşünüp bu konuda bir uzman öğretim üyesiyle de görüşmem neticesinde daha net karara vardım.
Ebeveyn
Geçen yıl benim tarafımdan (anne) çocuğumun diskalkulik olabileceği düşüncesi doğdu. Rakamları öğrenmede büyük bir güçlük yaşadı. Anasınıfta tüm arkadaşları bilirken o hep karıştırdı…
Ebeveyn
Ebeveynlerin aktardıkları görüşler incelendiğinde çocuklarının tanılama sürecinde karşılaşılan sorunlar hakkında dile getirilen tanılama araçlarının yetersizliği bir ebeveyn tarafından aşağıdaki şekilde dile getirilmiştir.
Sınıfta rakamları ters yazdığını gördüm. Çapa’ya (Tıp Fakültesi) 7 sene götürdüm. Çocukta bir şey olmadığını söylediler. WISC-R testi yaptılar dahi kafası dediler. Ben ısrarla bir terslik var dedikçe bana kızdılar. Hiçbir şey yapmadılar. Türkiye’de bu konuya vakıf uzman yok. Ben daha çok biliyorum ama diplomam yok sözüm geçmiyor. Ailelere soracağınıza yaptırım gücünüz var ise yetkililere baskı yapın bu konuya vakıf insanlar yetiştirsinler. Böyle çocukları daha ana okulunda fark edecek öğretmenler yetiştirsinler sonra da bu çocukları zayi etmeyecek okullar ve müfredat yapsınlar. Anne babalar zaten çaresizce çırpınıp duruyorlar.
Ebeveyn
Ebeveynin aktardıkları incelendiğinde daha önce sözü edilen tanılama araçlarının yetersizliği bir kez daha göze çarpmaktadır. Bunun yanında özgül öğrenme sorunlarından disleksi veya disgrafi gibi henüz diskalkuli konusunda yeterli uzman olmayışı Türkiye’de bu konuda yapılan araştırma ve yayınların son birkaç yılda ivme kazanması bu konuda eğitimdeki paydaşların (öğretmen, okul, aile) yeterince bilgi sahibi olmayışlarının nedenleri arasında sayılabilir. İlerleyen sayfalarda diskalkulik çocukların tanılanmasında yaşanılan problemlerin bilimsel dayanakları ele alınarak Türkiye’de özel eğitime gereksinim duyan çocukların tanılanmasının yasal dayanakları ve işleyiş süreci konularına değinilmektedir.